Bir mit “icat edilen herhangi bir hikaye, fikir ya da kavram” olarak tanımlanabilir. Emlak sektörü içinde internette okuduğunuz bir şeylerin doğru olduğu anlamına gelmez. Aynı şey, bir emlak sektöründeki iş arkadaşınızın veya şirket üyesinin sözleri için de söylenebilir. Özellikle de gayrimenkul efsaneleri çok yaygındır. Fakat uygun bir açıklama ile tüm efsaneler hemen “mahvedilebilir”. İşte nüfusun büyük yüzdesi tarafından yaygın olarak duyulan ve yanlış yorumlanan, belirli bir düzeni olmaksızın, 7 gayrimenkul-emlak efsanesi.
Efsane 1; Tüm Emlak Acenteleri Aynıdır.
En yaygın emlak efsanelerinden biri, tüm emlakçıların aynı olarak bilinmesidir. Bu efsane, alıcıların ve satıcıların çıkarlarını temsil edecek bir emlakçı seçerken büyük hatalar yapmasına yol açabilir. Her temsilcinin farklı becerileri, farklı deneyim seviyeleri ve farklı özellikleri vardır.
Örneğin, iki yıldır gayrimenkul satan ve öncelikle bir alıcı acentesi olarak çalışan bir emlakçı, sahildeki mülk satışında 20 yıllık tecrübeye sahip bir emlakçı ile aynı becerilere sahip olmayacaktır.
Satıcılarla çalışan emlakçılar ile alıcılarla çalışan emlakçılar arasında önemli bir fark vardır. Emlakçılar söz konusu olduğunda, “Bütün herkes eşit yaratılır” ifadesi tam tersidir.
Efsane 2; Tüm Emlak Acenteleri Çuvalla Para Kazanıyor
Başarılı emlakçılar kesinlikle çok güzel bir gelir elde edebilir. En iyi ciroları yakalayan emlakçıların ortaya koyması gereken zaman, çaba ve para miktarı önemlidir. Fakat buna bakılmaksızın yaygın emlak efsanesi, tüm emlakçıların çuvalla para kazandığı veya kazanacağıdır.
Genel inanç, emlakçıların ne olursa olsun bir evin satış fiyatının % 6'sını kazanacağı yünündedir. Bu elbette doğru değildir. Emlakçılar tarafından kazanılan komisyon yüzdesini etkileyen birçok şey vardır. Birincisi ve en önemlisi komisyonun pazarlık edilebilir olmasıdır. Aksini söyleyen herhangi bir emlakçı muhtemelen kuralları ve düzenlemeleri ihlal ediyordur.
Bir satıcının evlerinin satış fiyatının% 6'sını ödemeye istekli olduğunu varsayalım. % 6 komisyonu normalde listeleme ve satış komisyoncuları arasında bölünür. Emlak komisyoncuları daha sonra işleme dahil olan emlak komisyoncularına dağıtmadan önce kendi komisyonlarını “keser”. Şirketlerinin “kesimlerini” almalarına ek olarak, emlakçıların en çok fark etmediği birçok masrafı vardır. Sağlık sigortası, yakıt, araba bakımı ve reklam masrafları gibi ürünler, gayrimenkul profesyonellerinin sorumlu olduğu masrafların sadece birkaçıdır.
Gayrimenkul lisansı almak son getirilen şartlara rağmen zor değildir. Birçok kişi hala emlakçılığın kolay ve hızlı para kazanmanın kolay bir yolu olduğunu düşünerek emlakçılık lisanslarını alır. Ancak durum hiçte böyle değildir.
Efsane 3; Bir Ev Satarken, Pazarlık için Fiyatı Yüksek Tutun
Bir evi doğru bir şekilde fiyatlandırmak, bir ev satarken en önemli 3 şeyden biridir. Bir evi yanlış fiyatlandırmak işin sarpa sarması için kesin noktadır. Satılık daire, ev, arsa ve tüm gayrimenkuller söz konusu olduğunda satıcıların yaygın olarak yaptığı çeşitli emlak fiyatlandırma hataları vardır. Bu yaygın fiyatlandırma hatalarından biri de çok yaygın bir emlak efsanesi olan pazarlık için fiyatı yüksek bırakın efsanedir.
Potansiyel bir alıcıyla pazarlık için fiyat aralığının olması için bir evi daha yüksek fiyatlandırılır. Bu emlak efsanesine bir satıcı tarafından inanılırsa, tonlarca hayal kırıklığına ve potansiyel olarak uzun süre piyasada satılamayan bir eve yol açabilir. Evinizi satıyorsanız, günümüzün alıcılarının kim olduğunu ve neler bildiğini anlamanız gerekir. İnternet emlak sektörünü büyük ölçüde etkiledi. İnternet üzerinden ulaşılabilen bilgi miktarı nedeniyle alıcılar her zamankinden daha bilgili ve eğitimlidir.
Bir alıcı, binlerce lira yüksek fiyat konmuş bir eve bakarak zaman kaybetmez. Evinizi ilan vermeden önce, bir emlakçı size evinizi satarken "pazarlık" için fiyat aralığı bırakmayı önerdiğinde, çoğu alıcının fiyatı fazla olduğu için evinize bakmayı pas geçebileceğini anlamanız gerekir.
Efsane 4; Mükemmel Evinizi Bulduktan Sonra Bankadan Onay Almak
Emlakçılar için kırılması en zor efsanelerden biri finansmanla ilgilidir. Birçok ev alıcısı, kendi finansman kaynaklarını doğru ayarlayamamaktadır. Bankaların hemen kredi vereceğini düşünerek ev alımına geçerler. Bu birçok nedenden dolayı büyük bir hatadır.
Ev aramak zaman alıcı, heyecan verici, sinir bozucu olabilir. Bu mükemmel ev satın almak için tam bir arama yapmadan önce, kredi verenden ön onay alarak yolda herhangi bir hayal kırıklığı olasılığını ortadan kaldırın. Bir alıcı, sevdikleri bir ev bulursa, bir teklif verip bankadan reddedildiklerini öğrendiklerinde harap olabilir.
Bir alıcının mükemmel evlerini bulmadan önce ön onay almasının bir başka nedeni, mükemmel evlerinin birden fazla teklif alması durumundadır. Çoklu teklif senaryosu bir satıcı için bir rüya ve bir alıcı için bir kabustur. Banka kredisi garanti olan alıcının çoklu teklif senaryosunda önemli bir avantajı vardır.
Efsane 5; “Sahibinden Satılık” Bir Ev Satmak için Çok Tasarruflu Bir Yoldur
Satıcıların, evlerini “sahibinden satılık” olarak satmanın iyi bir fikir olduğuna inanmasının ana nedeni, onlara daha çok para kazandıracağıdır. Bu ortak bir emlak efsanesidir. Evlerini satmaya çalışan birçok satıcı, ev satmanın kolay olduğuna inanıyor. Ev satmak, bir evin camına satılık levhası koymak veya internet sitelerine basit görünümlü ilan girmek kadar basit olsaydı tüm ev satanlar için harika olurdu, ama değil.
Sahibinden satılıkçılar, çoğu zaman profesyonel bir emlakçı kiralamayarak para kaybederler. Bunun birkaç farklı nedeni vardır. Sahibinden satılıkçılar genelde evlerini aşırı fiyatlandırır. 6 ay belki 1 sene boyunca evi satmadı mı? Veya sözleşme sürecinde tam evi satacağız derken 1 ay sonra bir alıcının finansmanı ile ilgili bir sorun yaşandı ve diğer potansiyel başka bir alıcı kaçırıldı. Sahibinden satılık ev satmak isteyenler evleri için en iyi fiyat verileceğini ve şartları nasıl müzakere edeceğini biliyor muydu? Elbetteki hayır. İyi bir emlakçı ile çalışmak ev satıcısının elini rahatlatır. İyi bir emlakçı her aşamada sorunları çözerek pazarlığı sonuca ulaştırmayı bilecektir.
Efsane 6; Emlakçılar Bir Satış Yapmak için Her Şeyi Söyleyebilir.
Aslında emlakçılar çok katı bir etik kurallara ve ayrıca birçok kural ve düzenlemeye tabidir. Ancak birçok kişi, emlakçıların satış yapmak için her şeyi söyleyeceklerine ve yapacaklarına inanıyor. Çünkü bir ev satılmayana kadar emlakçıya ödeme yapılmıyor. Bu gayrimenkul efsanesi kesinlikle bir satış yapmak için her şeyi söyleyecek ve yapacak gayrimenkul işi ile ilgilen kişiler olduğu için mümkün olabilir. Ancak emlakçıların çoğunluğu kesinlikle böyle değildir.
Çoğu emlakçı işini ağırlıklı olarak referans ve önceki müşterilerinin yönlendirmesine dayandırır. Sadece tek bir satış yapmak için müşterilere açıkça yalan söyleyen bir emlakçı, referans ve yönlendirme ile başka bir defa iş alması mümkün olmaz. Bu yüzden bir ev alırken veya satarken, güvenebileceğiniz ve rahat edebileceğiniz güvenilir bir emlakçı seçmek son derece önemlidir.
Efsane 7; Bir Ev İyi Bir Konumda ise Satışa Hazırlanması Gerekmez
Evlerin satışa hazırlanması gerekmediği emlak efsanesi bir satıcıya binlerce liraya mal olabilir. Bir evi satışa uygun şekilde hazırlamak, nispeten hızlı bir sürede satılması veya olumsuz bir damgalanma ile bilinmesi arasındaki fark olabilir. Hazır olmadan evinizi ilana koymamak çok önemlidir.
Satılık bir ev için ilandaki ilk 3-4 hafta en kritik olanlarıdır. Bir ev uygun şekilde fiyatlandırılırsa, uygun şekilde hazırlanırsa ve doğru bir şekilde pazarlanırsa, piyasada 3-4 hafta içinde satılabilir. Ev hazırlığı ile ilgili ipuçları şunlardır. Evin genel temizliği yapılmalıdır. Evdeki küçük iyileştirmeler ve ön listeleme denetimleri gibi basit hazırlıklar, satış fiyatını en üst düzeye çıkarırken pazardaki zamanı en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Yukarıdaki gayrimenkul efsaneleri halk tarafından çok sık doğru kabul edilip düşünülmektedir. İnsanlar bu emlak efsanelerinin doğruluğuna inansa da kesinlikle doğru değiller.