Rusya’nın Swift Sisteminden Çıkarılması

Son Güncellenme Tarihi : 08 Mart 22

Tüm dünya kaygı ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini izliyor. Türk ekonomi ise Kovid-19 pandemisini henüz atlatamamışken bu savaş daha da bizi zorlayacak. Bunun yanında Batı  Rusya’yı ekonomik olarak sıkıştırılacak çok önemli bir adım attı. Ekonomi dünyasında adı sık sık duyulan kavramlardan bir tanesi olan swift özellikle son yıllarda ülkeler arasında yapılan büyük transferde sık sık kullanılmaya başlandı.  Özellikle son dönemde batılı ülkelerin Rusya’yı swift sisteminden çıkarması ile konu tekrar gündeme geldi. Bu yazımızda temel hatlarıyla swift’in ne olduğu ve neden kurulduğu ve neden Rusya’ya swift yasağı getirildiği ile ilgili açıklamalar yapmaya çalışacağız.

Swift Nedir?

Swift her şeyden önce dünya çapındaki bankalar ve finans kurumları arasında güvenli olarak iletişim kurmak amacıyla kurulmuş bir ağ sistemidir. Bankalar ve finans kurumları bu güvenli sistem ile kendi aralarında kodlar aracılığıyla iletişim kurarlar.

Temel amacı bankalar arasındaki uluslararası transferlerin güvenli bir şekilde yapılması ve dünya üzerindeki bankalar arasında prosedürü azaltacak hızlı bir sistem oluşturmaktır. Sistemin sahibi Amerika ve Avrupa bankalarıdır. Sistem Amerika ve Avrupa’nın sahibi olduğu ve diğer bankaların sistemin üyesi olduğu bir mesajlaşma platformuna benzer. Platforma dahil üyelere bir kod verilir ve bu kod aracılığıyla birbirleri arasında ödeme işlemi gerçekleştirilir. Bu ödemenin belgesi olarak  işlem yapan ülkelere bir mesaj gider. 2022 senesi itibariyle günlük 50 milyon adet ve trilyonlarca dolar tutarında işlem yapılmaktadır.

Swift’in açılımı Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği’dir. Dünya’da 200’den fazla ülkede 11.000’den fazla kurum bu ağ ile birbirine bağlanır.  Swift ağında üyeler ile ilgili hesap tutma veya hesap kapatma gibi muhasebe işlemleri yapılmaz.

Swift ağını bankalar veya kendisini bankalar ile ilişkilendiren finans kurumları kullanabilir. Yapı Belçika’nın Brüksel şehrinde 1973 senesinde ilk kez ortaya çıkmştır. Kurulmasındaki amaç ödeme sistemlerinin tekel olmasını engellemektir. 

Yapı itibariyle blockhain zinciri ve kripto para işlemlerini anımsatır. Zaten şu anda kripto para piyasasında Ripple swift ağına rakip bir ağ oluşturma çabası içerisindedir.

İran’a Yapılan Swift Yaptırımı

Rusya’ya yapılan yaptırımları biraz daha açıklığa kavuşturmak için daha önceki yıllarda İran’a uygulanan benzer yaptırıma bakmak gerekebilir. İran 2012 yılında başlattığı nükleer program sebebiyle batılı ülkelerin sert tepkisiyle karşılaşmıştı. O dönemin Amerika ve Avrupa devletleri İran’ın petrol gelirlerini kısıtlamaya çalışmışlardı. Bunun yollarından bir tanesi de İran’ı swift programından çıkarmak olmuştu. Bu karar sonrası İran yurt dışı gelirlerinde ciddi kayıplar yaşamıştı. Özellikle petrol ihracatından sağladığı kazançlarda yüzde elli oranında kayıp yaşarken dış ticaret gelirlerinde ise yüzde 30 azalma meydana gelmişti. Daha sonraki gelişmeler neticesinde İran bankaları 2016 senesinde tekrar swift ağına dahil edildi.

Rusya’ya Uygulanan Swift Yaptırımı

Bugüne gelindiğinde ise son yaşanan gelişmeler sonrası Amerika ve Avrupa ülkeleri bu defa Rusya’yı swift ağından çıkarmak için anlaştılar. Şu anki pozisyonda Rusya ülke gelirinin yüzde 40’ını doğalgaz ve petrol üretimine bağlı satışlardan elde ediyor.

Dünyada swift ağını kullanım sıralamasında ilk sırada Amerika Birleşik Devletleri yer alırken ikinci sırada Rusya yer almaktadır. Rusya’da bulunan 300 adet banka ve kurum bu sistemi kullanmaktadır. Bu kurum ve kuruluşlar dünya ile entegre halinde tüm işlemlerini swift ağı üzerinden gerçekleştirirken birden bire bu sistem dışında kalmak ciddi ekonomik kayıplara işaret etmektedir. 2012’de İran’ın başına gelen ekonomik sıkıntı ile bugün Rusya karşı karşıyadır. Bu yaptırımın bir neticesi de Rusya’da işlem yapan büyük finansal kuruluşların ülkeyi terk etmesi ve faaliyetlerini başka ülke çatısı altında sürdürmesidir.

Rusya Swift Yaptırımı Sonrası Ne Yapabilir?

Rusya bankaları ve finans kurumları küresel ölçekteki bir ağdan çıkarılınca ister istemez farklı seçeneklere yöneleceklerdir. Bunlardan bir tanesi de swift öncesi kullanılan fax, e-posta, telefon gibi eski yöntemler olabilir. Ancak büyük rakamların döndüğü bu platformlarda bu sistemleri kullanmak ve bunun güvenilirliği tartışma konusu.

İkinci seçenek ise daha önce Rusya’nın swift programına alternatif olarak kurduğu SPSF sistemi. Sistem yine swift mantığıyla hareket ediyor ve amaç dışa bağımlılığı azaltmak. Birçok Rus bankası öncesinde bu sisteme dahil olmuştu ancak uluslararası bankalar bu sistemi tercih etmedi henüz. Şu anda dünya çapında 30-40 civarında banka sisteme entegre ve bu durum iştah kabartmıyor.

Bazı karşıt görüşlere göre ise bu durum Rusya’yı etkilediği kadar onunla ticaret yapan Avrupa ve Amerika’lı bankaları da olumsuz anlamda etkileyecektir. Çünkü Rusya dünya çapında önemli bir petrol ve doğalgaz üreticisidir. Bunun dışında buğday, taş kömürü ve alüminyumda yine Rusya’nın dünyaya tedarik sağladığı diğer materyaller. En azından operasyonel anlamda diğer ülkelerinde işi zorlaşacak.

Bir diğer durum ise bu yaptırımların Rusya, İran, Çin gibi doğu bloku ülkelerin kendi arasında yeni sistemler geliştirip yaygınlaştırmasına zemin yaratacağı yönünde.

Yaptırımların Rusya Ekonomisine Etkileri

Söz konusu yaptırımın temel hedefi aslında Rusya Merkez Bankası. Bu uygulama Rusya Merkez Bankasının elinden önemli bir argümanın alınması anlamına geliyor ve görülüyor ki Avrupa ve Amerika bu konuda çok kararlı ve sistemlerinden Rus ekonomisini çıkarmanın sonuçlarına katlanacak potansiyellerinin olduğu konusunda eminler.

Rusya Merkez Bankası faiz oranını ani bir kararla yüzde 9.5’lardan yüzde 20’ye çıkarttı. Bu kendi ekonomisini ayakta tutabilmek için içinde riskleri de barındıran önemli bir karar oldu. Akabinde Rus Rublesi piyasalarda dolara karşı yüzde 8 değer kaybetti. Bu Rusya için hiç de iyi görünmeyen bir gidişatın göstergesi ve sürdürülebilirliği konusunda şüpheler var.

Şu anda hangi bankaların yaptırım listesine alınacağı henüz netleşmiş değil. Rusya’nın büyük bankalarının listeye girmesi durumu daha da kötü hale getirecek.

Bir diğer durumda şu anda Rusya Merkez Bankası rezervlerinde duran 630 milyar dolarlık hacmin kullanımının kısıtlanması. Rusya kendini rahatlamak adına bu rezervi kullanabilme hakkına sahip ancak uluslararası yaptırımlar bunun önüne geçiyor ve Rusya kendi para birimini korumak için yeterli hamleleri yapmaktan uzaklaşacak. Yabancı fonlar Rus Rublesi alamayacak hale gelecek, Merkez Bankası rubleyi korumak için gerekli adımları atamayacak ve ülkede enflasyonun yükselmesine neden olabilecektir. Rusya Merkez Bankasının ülke para birimini korumak için elinin kolunun bağlanması anlamına gelecektir.

Burada Rusya’nın elindeki en büyük seçeneklerden bir tanesi doğalgazı kesme seçeneği. Avrupa ülkelerinin çekincesi bu noktada başlıyor. Swift yaptırımının sınırlı tutulması seçeneği masada tutuluyor.

Rusya içinde bulunduğu sıcak savaş ortamı neticesinde ekonomik soğuk savaşa neden olmuş görünüyor. Swift kararının uygulanacağı AB Komisyonu Başkanı Ursula Van Der Leyen tarafından deklere edildi. Uygulama başladığı andan itibaren Rusya swift uygulamasının dışarısında bırakılacak ilk G-20 ülkesi oldu.



Diğer Haberler