İç mimari mekân tasarımı, evimiz ya da çalışma ortamlarımızı yani yaşam alanlarımızı bizler için düşüncelerimize uygun hale getirilmesi işidir. Bu mekânlarda kendimizi rahat hissetmemiz gerekir. Çünkü kendini rahat hisseden insan daha üretken zaman geçirir. Bu nedenle yaşam alanlarımızın kendi tarzımıza uygun konseptler ile döşenmesi ve tasarımının tamamen bizim rahatımıza uygun yapılmalıdır. Bu amaçla öncelikle yaşam alanlarımızda uygulamak adına kendimize doğru gelen bir dekorasyon tarzı belirlememiz gerekir. Sadelikten hoşlananlar için minimal dekor, gösterişten etkilenenler için varaklarla dolu bir tasarım ya da rustik, İskandinav ve modern dekorasyon gibi çeşitli türlerde dekorasyonlar yapmak mümkündür. Bu dekorasyon türlerini tek başlarına araştırarak uygulamak mümkündür. Bunun yanında işi bu olan ve dekorasyon tarzlarında uzman, malzeme bilgisine hakim bir iç mimar ile çalışarak daha güzel sonuçlar alınabilir.
Mekân Tasarımında Nelere Dikkat Edilmelidir?
İç mimari mekân tasarımı denildiğinde dikkat edilmesi gereken ilk unsur mekân tasarımının birbiri ile uyumlu eşyalardan oluşmasıdır. Aksi halde karışık ve göz yoran bir görünüm oluşur. Bunun için de belirlenen dekorasyon türünün iyice araştırılması ve ondan sonra uygulanması gerekir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur dekorasyon oluştururken hangi tür olursa olsun mekânı fazla eşya ile doldurarak boğmamak gerektiğidir. Örneğin minimal dekor uygulamaları en az eşya ile yaşamayı hedefler. Bu nedenle tüm gözü yoran eşyalardan kaçınmak gerekir. Benzer durum aslında diğer dekorasyon türleri için de gereklidir. Fazla eşya dekorasyonun istenilen sonuçtan uzaklaşmasını sağlar ve karmaşık bir görünüm oluşturur. Mekân tasarımı yaparken olabildiğince sizi rahat ettirecek ve hoşunuza gidecek eşyalar kullanmalısınız. Bu anlamda sadece dekor ile uyumlu olduğu için rastgele eşyalar kullanmak dekorasyonu amacından saptıracaktır. Unutulmamalıdır ki amaç asıl olarak rahatlıktır. Rahatlık anlayışı kişiden kişiye değişebilir. Ama sonuç yine de bu kavramı yakalamaktır. Böyle rahat bir ortamda daha üretken zaman geçirebilir ya da daha dinlenmiş olursunuz.
İç Mimari Mekân Tasarımı Nasıl Yapılır?
İç mimari mekân tasarımı yaparken öncelikle bir tarz belirlemektir. Daha sonra alınacak eşyalar bu tarza göre alınmalıdır. Örneğin eğer minimal bir dekor yapmak istiyorsanız alacağınız eşyalar beyaz ve gri tonları olursa daha çok amacına ulaşmış olur. Aynı şekilde gösterişli bir dekorasyona sahip olmak istiyorsanız sarı ve gümüş detaylı varaklı eşyalara sahip olmalısınız. Bu anlamda istenilen tarzın araştırılması önemlidir. Buna karşın bir iç mimar bile anlaşmak da çözüme kolay yoldan ulaşmayı sağlar.
Mekân tasarımı yaparken istenilen tarzda alınan eşyaların uyumlu bir şekilde döşenmesi gerekir. Bunun dışında örneğin duvarlarda büyük aynalar kullanmak, küçük olan bir oda için büyütücü bir nitelik taşır. Bunun anlamı aynaların odayı olduğundan daha geniş gösterecek olmasıdır. Aynı şekilde duvarlarda fotoğraf çerçeveleri kullanmak size mekânı daha sıcak gösterecektir. Fotoğraflarınıza baktıkça mekân sizin için daha rahat bir ortam niteliğine kavuşur. Yaşam alanınız olan mekân eğer küçükse bu durumda iç içe geçebilen ya da katlanabilen eşyalar kullanmak odayı daha kullanışlı hale getirecektir. Böylece küçük bir mekândan maksimum verimi almış olacaksınız. Bu noktada özellikle tasarım olarak üretilmiş mobilyalar daha çok işinize yarayacaktır.
İç Mimari Mekân Tasarımı Yapmanın Püf Noktaları
Öncelikle kullanılan eşyaların olabildiğince verimli kullanılacak eşyalar olmasına dikkat edilmelidir. Örneğin çağdaş dekorasyon ürünlerine bakıldığında kenarında USB girişi olan koltuklar akıllı telefonlarınızı şarj etmenize olanak sağladığı için oldukça kullanışlıdır. Bu anlamda eşyaların birden fazla özelliğinin olmasına dikkat edilir.
Duvarlarda ayna ve çerçeve gibi detayların kullanılması odayı daha kişiselleştirecek ve daha rahat bir yaşam alanına sahip olmanıza olanak sağlar.
Odanızda saksı içinde bitkiler kullanmak hem odayı oksijen açısından daha zengin kılacak hem de ferahlık katacaktır. Bitkiler her zaman için odayı olduğundan daha ferah bir görünüme kavuşturur. Özellikle gösterişli mekânlarda bitkiler gösterişin göz kamaştırmasını önleyecek ve mekânı daha aydınlık bir görünüme kavuşturacaktır.
Dar ve küçük mekânlar için aynalar olmazsa olmazdır. Aynalar sayesinde odanız olduğundan büyük ve ferah görünecektir. Aynalar ayrıca odayı daha sıcak ve samimi bir halde de getiren dekorasyon ürünlerdir.
Bu basit kuralların yanında bir mekanı tasarlamak çok daha profesyonel bilgiler gerektirir. İç mimarlık bu bilgileri sunan en üst katmandır. Bir iç mimar bir mekanı tasarlarken şu noktaları kullanır. Bu bilgiler asıl olarak iç mimar, tasarımcı ve amatör bir dekoratör arasındaki farkı belirlediği gibi mekanın geleceğini de belirler.
İç Mekan Tasarımı Yapmak İsteyen Mimarlar için 10 İpucu
1. İlkeleri Öğrenmek
Her İç Mimar adayının bilmesi gereken ilk şeylerden biri tasarım İlkeleridir. Bu ilkeler, her akademik müfredatta iç tasarımın temel eğitimi söz konusu olduğunda bile bir zorunluluktur. Tasarım pratiği için temel kılavuzlar olarak oluşturulurlar.
Denge, Ritim, Uyum, Vurgu, Oran ve Ölçek, her Tasarımcının bilmesi, aşina olması ve projelerinde uygulaması gereken temel beş ilkedir.
İç Tasarım için alanla daha alakalı olan diğer ilkeler, Mekan, Işık, Form, Çizgi, Renk, Doku ve Desen'dir. Bu ilkeler, bir İç Mimar ne tür bir proje üzerinde çalışıyor olursa olsun, başvurulması gereken ilkelerdir. Temelleri, İç Tasarımın eksiksiz bir paket olarak ne olduğunu bilmenin en iyi yoludur!
2. Ayrıntılar önemlidir!
İç Mimari Mimariden ayıran en önemli şeylerden biri “Ayrıntıya Dikkat”tir. İç Tasarım Ölçeği, mimarların dış kabukta, iç tasarımcının ise iç kabukta çalıştığı mimariden nispeten daha küçüktür. Bu iç kabuk, her bir malzemenin, yapı mobilyalarının ve doğramaların detayları üzerinde çalışırken zorlu hale gelir.
Detaylar üzerinde çalışmak, iç tasarım yapmak istendiğinde en önemli gereksinim iyi donanımlı olmaktır. Bu aynı zamanda daha küçük ölçekli projeler, nesneler ve bazen sanat eserleri üzerinde çalışmayı da içerir.
3. Daha Küçük Ölçekler, Daha Büyük Kapsam
İç Mimarlığın ölçeğinin mimarlığa göre nispeten daha küçük olduğundan daha önce bahsedildiği gibi, daha küçük ölçeklerle çalışma konusunda donanımlı olmak, iç mimar olmak için öğrenilmesi gerekenler listesinde işaretlenmelidir. Bu, mimarlar olarak örneğin üç katlı bir bungalov tasarlamışlarsa, iç mimarlar olarak bungalovun her bir alanı için tasarım konseptleri, renk temaları, malzeme seçimleri, doku kombinasyonları, ergonomi üzerinde çok daha geniş bir çalışma kapsamına sahip oldukları anlamına gelir. Başarılı kullanıcı tabanlı alanlar tasarlamak için tasarım öğelerinin yerleşimleri bilmek ve çok daha fazlası gerekir.
Daha küçük ölçeklerde çalışmak, her yaşam alanının işlevselliğine odaklanmayı gerektirir. Her İç mekan projesini yönlendiren en önemli faktör kullanıcıdır. Ve bu küçük ölçekli projelerde işlevsellik en çok üzerinde durulması gereken şeydir.
4. Çok Daha Fazla Materyal Hakkında Bilgi Edinmek
Herhangi bir iç tasarım projesinde malzemeler çok önemli bir yer tutar. Bununla birlikte, mimarlar zaten malzeme bilgisi ile iyi donanımlıdır, ancak bu malzemeler İç düzeyde kullanılanlardan farklıdır. Mimari malzemeler genellikle ahşap, beton, taş, cam ve çelik gibi malzemelerden oluşur. Mimarlar tarafından binanın dış kabuğunda kullanılan en yaygın malzemelerdir. Ancak iç tasarım söz konusu olduğunda, iç kabuk için farklı malzemelerin tam listesi var. Bu malzemeler kontrplak, boyalar, granit, mermer, cam, kaplama, seramik, kumaş, döşeme, duvar kağıtları ve çok daha fazlasını içerir.
5. Tekstil Vazgeçilmezdir!
Kumaş ve tekstil denilince her alanda harikalar yaratabilir. Tekstil malzemeleri, bölmeler, tavanlar, halılar, mobilyalar ve hatta merdiven korkulukları gibi birçok öğeyi çalıştırabildikleri için çok yönlülük faktörüne sahiptir. Bu malzemelerdeki renkler, mekanlara ilginç bir canlılık katan bir artı noktadır. Bu nedenle, kumaş ve tekstil kullanımı, hemen hemen her mekansal ve bir tasarım öğesi ile yapılabilir ve görünümlerini ve ambiyansını geliştirmek için herhangi bir iç tasarım projesinde gidilecek yer haline gelir.
6. Renk Çok Önemlidir
Her iç tasarım müfredatında yer alan ve gerekli olan bir konu daha, renkler ve renk teorileri bilgisidir. Mimarlar, bu renk teorilerini mimari projelerde kullanma eğilimindedir. Ancak İç mekanlara gelince, renklerle ilişkilendirilen nesnelerin sayısı artar. Duvar resimleri ve kaplamalar, bir iç mimarın yaptığı renk seçimlerinin yönlendirdiği en önemli unsurlardır. Mimari projelerinin, İç tasarım projelerine kıyasla alanın sunduğu sınırlı malzeme nedeniyle geniş bir renk yelpazesine sahip olmadığı durumlarda. Renk, bir mekan da denge, ritim, uyum, vurgu ve oranın beş ilkesinin tümüne izin verdiği için projelerin çoğunda bir tasarım sürücüsü haline gelir. Bu nedenle, doğru renk seçimi, herhangi bir iç tasarım projesinin en önemli kısımlarından biridir.
7. Grafik ve Görseller Üzerinde Çalışmak
Grafik tasarımcılar bazen bazı iç Tasarım projelerine bağlı olsalar da, iç tasarımcılar da grafik bilgisine ve bilgisine sahip olmalıdır. Perakende alanları, ağırlama ve ticari alanlar, bu modern dünyada büyük miktarda grafik birleşimine sahiptir. Grafiklerin bu alanlardaki önemi kesinlikle artmaktadır. Bir perakende mağazasında sadece bir marka kimliği olmaktan, ağırlama alanlarında misafir cazibesi olmaya kadar, grafiklerin mekansal bir spektrumdaki rolü zaman zaman gelişti. Bu nedenle, her iç mimar adayı ve gönüllüsü, grafikleri ve görselleri bir iç mekan da tasarlamaya ve hatta bir araya getirmeye ilgi duymalıdır, çünkü bunlar kesinlikle her projenin zorunlu bir yönüdür.
8. Aydınlatma ve Diğer Hizmetler
Aydınlatma, estetik çekiciliği arttırdığı ve yaşam alanının havasını ve ambiyansını yarattığı için iç tasarımın önemli bir yönüdür. Bir odayı aydınlatan aydınlatma armatürleri, iç dekora stil katmasının yanı sıra güvenli ve konforlu bir ortam yaratır. Işık, odaya özel bir görünüm kazandıran ve onu kusursuz bir işlevsellik ve stil kombinasyonuna dönüştüren ana unsurdur. İşlevsel bir rol oynamanın yanı sıra görsel olarak dinamik bir alan yaratır. Aydınlatma, bir odanın havasını yaratabilir veya bozabilir. Bu nedenle, uygun aydınlatma, herhangi bir yaşam alanını tasarlamanın önemli bir unsurudur.
Isıtma, havalandırma, klima ve sıhhi tesisat gibi diğer hizmetler, bir yaşam alanı tasarlama ile bağlantılıdır. Bir iç mimar olarak mekanları planlarken tüm bu hususlara dikkat edilmelidir.
9. Kanunlar ve Yönetmelikler
Sıhhi tesisat kodları, elektrik ve taşıyıcı duvarlar hakkında bilgi edinmek heyecan verici olmayabilir, ancak gereklidir. Bu tür şeyleri yakından takip etmek, iç mimarlara avantaj ve pazarlanabilirlik sağlar. Ayrıca ilgili bölgeler tarafından oluşturulan kanun ve yönetmelikler uyarınca da gereklidir. Bu Kanunların herhangi bir şekilde uyulmaması, yangın felaketleri ve elektrik kısa devreleri gibi zararlar durumunda daha fazla yasal işlem yapılmasına neden olabilir.
10. Tasarımcı ve Dekoratör Arasındaki Farkı Bilmek
Malzemelere, tekstillere ve renklere hakim olan birçok insan, yaşam alanlarını kendi başlarına dekore etme eğilimindedir. Ancak, bir dekoratör ile iç mimar arasındaki farkın ne olduğu konusundaki bu tartışmalı yaklaşım arasında çok ince bir çizgi var.
İç tasarım uygulamasının bir derece gerektirmesinin bir nedeni var. Hem dekoratör hem de tasarımcı arasındaki tek fark eğitimdir. İç tasarım dereceleri tipik olarak iki, üç veya bazı kurumlarda dört yıllık kurslardır. Bu akademik yolculuklar sırasında mekan planlama, malzemeler, yapı, oranlar, ergonomi, ölçekler, detaylandırma, doğramalar, renk, dokular ve desenler gibi birçok temel bilgi edinilir. Bu yönler, tam bir İç Tasarım sanatının parçalarıdır.
Bu nedenle, kişi dekorasyon ile ne kadar tanışmış olursa olsun, tasarım çok daha gelişmiş ve ayrıntılı bir öğrenmedir. İç tasarım yapmak isteyen kişiler çalıştıkları kişilerin iç mimar, dekoratör veya tasarımcı olup olmadığına bakmalıdır.
Her geçen gün artan sayıda iç tasarımcıda, dekoratör, iç mimar olarak çalıştığında, her iki alandan da iç görülerin muhteşem bir birleşimi olabilir. Bu kombinasyon herhangi bir projede harikalar yaratabilir.